Dengeleme, disiplin ve değişim aşamaları üzerine inşa edilmiş yeni ekonomik programı, gerek temel makro para metreler için hedeflediği düzeyler, gerekse üretim-tasarruf-yatırım üçgeninde real sektöre vaat ettiği açılımlar bağlamında Dünya ve Türkiye ekonomisinin gidişatı açısından makul, ölçülebilir ve ihtiyatlı bulduğumu söyleyebilirim.
Büyüme, enflasyon, dış ticaret ve istihdam rakamları; 2020 ve 2021 yılları için makul ve ayakları yere basan tespitlerdir. Tüm dünyanın fırtınalı ekonomik değişimlere sahne olacağı öngörülen 2019 yılı için ülkemizin aldığı ihtiyatlı duruş hem gerçekçidir hem de ekonomi çevreleri açısından bir uyarı niteliğindedir.
Tasarrufa ısrarla vurgu yapılması iş dünyasını ve milletimizi daha çok ümitlendirmiştir.
Programın üç aylık periyotlar ile denetlenecek olması hem planın işleyişini, verimliliğini hem de mikro değişimlerin izlenerek makro planda güncelleme yapılması ihtimalini desteklemektedir. Bu tür güncellemeler, değişimlere karşı hızlı refleks verme ve programın disiplin etabının işletilmesi adına elzemdir.
Ekonomik programın denge-disiplin-değişim etaplarının sağlıklı bir şekilde işletilmesi ve ekonomik büyümenin yeniden %5’leri görmesi adına sanayi kesiminin de bu hususta hassas olmasının gerektiğini hatırlatmak isteriz.
Bilhassa üretim, millileşme ve istihdam konularında özel sektörün de elinden geleni yapacağına dair umudumuz tamdır.
Programda belirtilen hedeflere ulaşılacağına inanıyoruz. Bu hedeflere ulaşım konusunda iktidarın azami gayretini bekliyoruz.
Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.